yıllardır içimde gizlediğim bir şey var
Adım Şermin. 45 yaşındayım. Bir zamanlar gençken hayallerim vardı; aşk, sevgi, evlilik… Ama yıllar geçti, hayatımda pek de güzel şeyler olmadı. Evlendim, çocuklarım oldu, ama eşimle işler hiç yolunda gitmedi. Bir süre sonra ayrıldık, yalnız kaldım. O yalnızlık beni hiç korkutmadı aslında. Ama bir gün, o adamı tanıyana kadar…
O, Onur’du. O kadar gençti ki! O kadar gençti ki, her zaman bana garip bir şekilde bakıyordu. Çalıştığım kafeye sık sık gelirdi, o küçücük kafe… Küçük ama sıcak, her zaman kendimi evimde gibi hissettiğim bir yer. Onun gözleri, o bakışları… Bir şey vardı, beni çekiyordu.
Bir gün, o bana bir kahve söyledi. Normalde kimse bu kadar kolay yaklaşmazdı. Ama Onur, öyleydi işte. Kendine güveni vardı, çok doğal, çok yakışıklıydı. O gülümsemesi, sanki yıllardır tanıdığım biriymiş gibi hissettirdi bana. Ama ben yine de bir mesafe koydum. Kimse bana yaklaşmamalıydı. Benim bir geçmişim vardı, çocuklarım vardı. Ama o, bana biraz daha yaklaştı.
Bir hafta sonra, tekrar kafeye geldi. Bu kez yalnız değildi. Yanında bir kız vardı ama onunla fazla ilgilenmiyordu. Sadece bana bakıyordu. O an içimde bir şey kıpırdadı. Ciddi ciddi beni izliyordu. Ama ben, bir kadının en büyük hatası neyse, onu yapmıştım. Ona güvenmiştim. Yavaşça, her şey başlıyordu.
O gün, aramızda bir şeyler oldu. Onur bana evlenme vaadi verdi. Sadece birkaç ay oldu, ama bana hayatımda hiç hissetmediğim duyguları yaşatıyordu. “Seninle yaşlanacağım,” diyordu. “Birlikte bir hayat kuracağız, seninle her şey çok güzel olacak.” Bunu, bana gerçekten inanarak söylemiş gibiydi. Yavaşça, o vaadin içinde kayboldum. O kadar istedim ki, o vaadi. Yalnız, yaşım gereği, çok daha dikkatli olmam gerektiğini bilerek…
Ama onun bir şeyleri vardı, fark ettim. Bazen geceleri gitmeye başlamıştı. Bazen bir bahaneyle kaybolduğunda, içimde bir şeyler büyüyordu. Ona sormadım. Sormadım çünkü, her şeyin güzel olacağını düşünüp, umutlarımı büyütmeye devam ettim. Ama bir gün, her şey değişti. Onun gitmesi gereken yer, aslında hiç gitmeyeceği bir yerdi. O gittiğinde, içimde bir boşluk kaldı. Ve işte o zaman fark ettim. O vaadin gerçeği yoktu. Sadece beni aldatıyordu.
Onur, gittiği gün, bir telefon bile etmedi. Evlenme vaadi, bir yalan, bir oyun, hepsi bir yalandı. Şehirden çıktı ve bir daha dönmedi. O kadar gençti ki, her şeyin sadece bir oyun olduğunu düşünüyordu. Ama ben? Ben gerçekleri öğrenmiştim. Onunla yaşadığım her şey, bana bir ders oldu.
O günden sonra, her şeyin çabuk geçtiğini, duyguların bazen yanlış kişiye verildiğini, her şeyin yalan olabileceğini öğrendim.
Onur gitti, ama kalbimdeki umutları aldı. O aşkı, o hayalleri, hepsini… Belki bir gün yine biri çıkar, bana gerçekten güvenip, sevgiyle yaklaşır. Ama ben, artık o kadar kolay güvenmeyeceğim. O kadar kolay aşık olmayacağım. Artık bir kadının hatalarını tekrar etmeyeceğim.
Son yorumlar