Olayın Gerçekleri
TUNÇ: ASIL TEMENNİMİZ CANLI BULUNMASI
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran hakkında şu açıklamaları yaptı:
“Narin’e ilişkin dağ taş aranıyor ama maalesef henüz bulunamadı. Adli tıp incelemeleri sonucunda, bulunan izlerin kime ait olduğuna dair net bir belirleme yapılamadı. Narin’in amcası gözaltına alındı, soruşturma devam ediyor. Bu aşamada bizim bir şey söylememiz doğru olmaz. Anne ve babadan alınan kan örnekleri, amcanın arabasında bulunan örneklerle eşleşti ve bu doğrultuda tutuklama gerçekleşti. Asıl temennimiz Narin’in canlı olarak bulunması.”
BAKAN TUNÇ CANLI YAYINDA KONUŞTU
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, katıldığı canlı yayında Narin’in amcası S.G.’nin tutuklanma nedenini açıkladı. Özel bir televizyon kanalında soruları cevaplayan Bakan Tunç’un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: “Narin’le ilgili soruşturma devam ediyor. Narin’e henüz ulaşılamadı. Bir takım deliller toplandı, ifadeler alınıyor. DNA tespitleri var.
“KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN BIRAKMA ŞÜPHESİ DE VAR”
Tutuklama bir tedbir. Amcanın tutuklanmasında öldürme şüphesi değil, kişiyi hürriyetinden bırakma şüphesi de var. Diğer deliller ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Temennimiz Narin’e sağ salim ulaşmak.
“KOMUTANIMIZIN HANGİ GEREKÇEYLE SÖYLEDİĞİNİ BİLEMİYORUZ”
Güvenlik güçlerimizin yaptığı araştırmalar var. Oradaki komutanımızın hangi gerekçeyle söylediğini bilemiyoruz. Ağabeyiyle ilgili bir vücudundaki izlerle ilgili biri tespit edilemedi diğerinin kendisine ait olduğu belirlendi.”
Diyarbakır’da Narin Güran’ın kaybolmasıyla ilgili olarak tutuklanan amca Salim Güran’ın avukatı Seda Toğrul yaptığı açıklamada, “Ortada Narin’e ait bir ceset bulunmadığı halde kasten adam öldürmeden sevki hukuka aykırıdır. Müvekkilim masumdur.Müvekkilim sosyal medya başta olmak üzere kamuoyundaki yoğun baskı nedeniyle tutuklanmıştır.” dedi.
FATİH ALTAYLI AÇIKLAMALARI AŞAĞIDA
BU İKİ SUÇLAMA İLE TUTUKLANDI
Narin Güran soruşturmasını günlerdir yerinden takip eden Halk TV Muhabiri Ferit Demir, Salim Güran’ın ‘kasten adam öldürme’ ve ‘deli karartma’ suçlarından tutuklandığınıu bildirdi.
NARİN’DEN KÖTÜ HABER Mİ?
Halk TV Ana Haber’de Ece Üner’in yayınına bağlanan Demir’in açıkladığı tutuklanma gerekçesi, Narin’den kötü bir haber olabileceği sorularına neden oldu.
Öte yandan Salim Güran’ın ifadesi de ortaya çıktı.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre Salim Güran, olay öncesinde küçük kızı görmediğini iddia etti. Aramalara katıldığını ifade eden Salim Güran, telefonunun Narin Güran’ın kaybolmasından önce neden kapalı olduğuna ilişkin soru üzerine “Tarlaların yanında olduğum süreçte telefonum çekmiyordu” iddiasında bulundu.
WHATSAPP MESAJLARINI NEDEN SİLDİ?
Salim Güran, telefonundaki whatsapp mesajları ve görüşmelerini neden sildiği soruna ise “Kardeşim Arif’in mermileri yakalandığında arayıp ‘tanıdık yok mu’ diye sordum. Bu sebeple o tarihte tüm whatsapp kayıtlarını sildim” karşılığını verdi.
YETİŞKİNLERE ÖZEL İÇERİKLERİ İZLEDİĞİNİ ANLATTI
Telefonunun ses kayıt özelliği olduğunu belirten amca Güran, telefonundaki ses kayıtlarını 23 Ağustos’ta silmesine ilişkin ise “Çarıklı’ya baskın olduğu akşam kendisinin bu kayıtları sildiğini” ifade etti. Telefonunda kayıtlı Tiktok ve Facebook hesaplarının bulunduğunu anlatan Güran, burada satılan araçları, tarımla ilgili aletleri beğendiğini, bazen de yetişkinlere özel içerikleri izlediğini anlattı.
NARİN’İN KAYBOLMASINDAN BİR GÜN ÖNCE TOPLANTI
Narin’in kaybolmasından bir gün öncesini anlatan Salim Güran, “20 Ağustos’ta aile bireyleri olarak abim Erhan’ın evinde toplandık ve kimlere düğün davetiyesi dağıtılacağı hususu konuşuldu. Olay günü aile bireylerinin çoğu davetiye dağıtmaya gitti. Ancak ben gitmedim. Olay günü oğullarım Devran ve Uğurcan ile yapılan telefon görüşmeleri davetiye dağıtımına ilişkin olabilir.” dedi.
ARABADAKİ DNA EŞLEŞMESİ SORULDU
Salim Güran’nin arabasında Narin Güran’ın DNA örneklerinin çıkmıştı. Şüpheli amca, bu araca Narin’i hiç bindirmediğini, DNA profilinin araçta nasıl çıktığını bilmediğini, arabanın kapılarını evinin önündeyken bazen açık bıraktığını öne sürdü.
PTS KAYITLARI NEDEN KESİLDİ?
Sorgu sırasında Salim Güran’a küçük kızın kaybolduğu 21 Ağustos günü saat 14:33’ten sonra aracının PTS kayıtlarının kesildiği iddiası soruldu. Tarlalarında çalışan Atasoy ailesinin çocuklarını Uzunbahçe köyüne götürdüğünü, daha sonra köyde bulunan Ramazan Atasoy birlikte tarlaya geri döndüğünü iddia eden Güran, köye gittiğinde Mehmet Selim Atasoy’un eşinin kendisine su ikram ettiğini ve orada araçta onların küçük kızları ile oynadığını savundu.
NARİN’İN BABASINI TEHDİT ETTİ Mİ?
Salim Güran, kardeşi Arif Güran (Narin Güran’ın babası) ile aralarında husumet olduğu iddiasını da reddetti. Böyle bir şey olmadığını öne süren G., kardeşine “Sana böyle bir acı yaşatacağım, ömür boyu unutmayacaksın” şeklinde bir söz kullanmadığını ileri sürdü.
“Narin’i kimin kaçırdığını bilmiyorum”
Salim Güran, Narin’i kimin kaçırdığını bilmediğini, Narin’in erkek kardeşinin de küçük kıza zarar verdiğini düşünmediğini ifadesine ekledi.
SALİM GÜRAN’IN AVUKATI: TUTUKLANMA İÇİN YETERLİ SOMUT DELİL YOK
Olayın 1numaraları şüphelisi olan Salim Güran’ın tutuklanmasına ilişkin avukatı Seda Toğrul açıklama yaptı. Tutuklama kararının hukuka aykırı olduğunu savunan Toğrul, söz konusu kararın tutuklama için yeterli olmadığını belirtti. Toğrul yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Müvekkilim Salim Güran’ın tutuklanmasına dayanak delil araçtaki DNA örneği ile WhatsApp yazışmalarını silmesi gerekçe gösterilmiştir. Bu tutuklanma için yeterli somut delil değildir.
“TUTUKLANMA HUKUKA AYKIRI BİR KARAR”
Yeğenin amcasının arabasına binmesi olağan bir durumdur. Kaldı ki DNA örneği materyalin cinsi ve bulunduğu yere göre 1 ay ile 6 ay kalabilmektedir. Kaldı ki Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bu konuda emsal teşkil eden yerleşik içtihatları vardır. Ortada Narin’e ait bir ceset bulunmadığı halde kasten adam öldürmeden sevki hukuka aykırıdır.
“KAMUOYU BASKISI NEDENİYLE TUTUKLANDI”
Müvekkilim masumdur. Bu maddi gerçek gerek soruşturma gerekse kovuşturma aşamasında muhakkak açığa çıkacaktır. Müvekkilim sosyal medya başta olmak üzere kamuoyundaki yoğun baskı nedeniyle tutuklanmıştır. Tutuklama kararına adli kontrol şartıyla serbest kalması yönünde itirazda bulunacağız. Masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı kapsamında bu açıklama zorunluluğu doğmuştur. Gizlilik kararı olması nedeni ile şimdilik bunu söyleyebiliriz.”
Usta gazeteci Fatih Altaylı da Narin’in kaybolması ile ilgili bugün yaptığı yayında çok çarpıcı bilgiler verdi. Türkiye’de her yıl kaybolan çocuk sayısına değinen Altaylı’nın açıkladığı rakamlar acı gerçeği gözler önüne serdi. İşte Altaylı’nın Türkiye’de kaybolan çocuklar hakkında bilgi verdiği o açıklamalar:
“Narin’in kaybolması ilgili haberlerin evde eşim, ben falan bu konuya çok takıntılıyız. Bu çocuklar söz konusu olduğunda ben hakikaten dayanamıyorum. İşte eşim bana sorduğunda ne diye ben dedim ki ‘benim oradan aldığım bilgiye göre amcası baş şüpheli gibi duruyor’ demiştim eşime fakat daha sonra ibre amcadan uzaklaşıp kardeşleri ailenin diğer fertlerine doğru gitti fakat sonra yeniden amcaya döndü. Ne olup ne bittiğini bilmiyoruz. Muhtemelen de öğrenemeyeceğiniz. Bu gibi konularda mahalle halkı ve orada yaşayanlar epey bir şey biliyorlar ama pek konuşamıyorlar.”
“İŞİN DAHA VAHİM TARAFI” DİYEREK ANLATTI
İşin daha vahim tarafı şu. Bilindi, konuşuldu, üzerinde epeydir durulan ve muhtemelen Allah korusun inşallah olmamıştır diyeceğim ama muhtemelen de artık yaşamayan bir çocuk diye düşünüyorum ve o yüzden de çok dertleniyorum çok üzülüyorum. Ama şunu da söylemek lazım keşke tek bir Narin olsa Türkiye’de o kadar fazla çocuk kayboluyor ki inanamazsınız! Bu vereceğim rakamlar aslında devletin resmi sayıları da bir yandan açık kaynaklardan edinebildiğimiz bilgilere göre Türkiye’de son 8 yılda kaybolan çocuk sayısı yaklaşık 100 bin, 98-99 bin civarında…
“YILDA 10 BİNDEN FAZLA ÇOCUK KAYBOLUYOR”
Yani yılda 10 binden fazla çocuk Türkiye’de kayboluyor; devletin resmi rakamlarına göre 10 binden fazla… Ayda kaybolan çocuk sayısı yine devletin resmi istatistik verilerine göre bin ila bin 200 arasında inanabiliyor musun! Biz Narin’den bahsediyoruz ama binlerce çocuk kayboluyor. Kaçırılıyor mu, öldürülüyor mu, yurt dışına mı götürülüyor, içeride mi kayboluyor, organ mafyası mı? Bunların hiçbiriyle de ilgili ortalıkta somut bir bilgimiz yok ama bunlar açıklanmış açık kaynaklarda haber olmuş sayılar.
‘İLK SIRADA ANTALYA VAR, İKİNCİ SIRADA DİYARBAKIR…’
İlk sırada neresi var İstanbul diyeceğimi düşüneceksiniz muhtemelen nüfus oranında ama değil! En fazla çocuk kaybolan il yine açık kaynaklardaki bilgilere göre Antalya, ikinci sırada Diyarbakır var, üçüncü sırada Gaziantep var, dördüncü sırada İstanbul var. Belki İstanbul daha fazla ama kayda girmiyor onları bilmiyoruz.
‘DEHŞET VERİCİ BİR ŞEY! BUNLARIN SADECE BİR KISMINI DUYUYORUZ’
Ama kayıtlara giren üzerinde konuşulan ve bu bilgiler açık kaynaklardan bulunabilen bilgiler ayda bin ila 1200 arası çocuk kayboluyor Türkiye’de. Dehşet verici bir şey! Dehşet verici gerçekten! Bunların bir kısmını duyuyoruz bir kısmını duymuyoruz. Bunların sonra bulunan var mı, bulunmuyor mu, ne kadarı bulunuyor falan onları da çok net bilmiyoruz. Çünkü Türkiye işsizlikler konusunda çok sağlam çok daha doğrusu çok veriye dayalı bir ülke değil ne yazık ki hala ama durum bu ve narin bunlardan sadece biri!
Evet çok konuştuk çok konuşuruz üzerinde daha da konuşacağız belli ki ama çocuk ölümleri ya da çocuk kayıpları konusunda Türkiye’ye gerçekten vahamet noktasında. Facia! Narin inşallah yaşıyordur, inşallah bulunur, inşallah…
CUMHURBAŞKANLIĞINDAN AÇIKLAMA VAR
Gazeteci Fatih Altaylı’nın iddiası kısa sürede infiale neden olurken, bazı basın yayın organlarında da yer alan haberlere İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nden yanıt gecikmedi.İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamada “Bazı basın yayın organlarında yer alan ve sosyal medya hesaplarından paylaşılan, “Türkiye’de resmi rakamlara göre yılda 10 binden fazla çocuk kayboluyor” iddiası doğru değildir. İddia edilenin aksine Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) veya başka bir devlet kurumu tarafından, “kayıp çocuk sayısı” ile ilgili şu ana kadar herhangi bir istatistik yayınlanmamıştır.TÜİK’in açıkladığı veriler, güvenlik birimlerine gelen veya getirilen çocuk istatistikleri kapsamında, hakkında kayıp müracaatı yapılıp daha sonra bulunan çocukların istatistiksel verilerini içermektedir. Dolayısıyla her yıl 10 binlerce çocuğun kaybolduğu ve bulunamadığı iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Kamuoyunu manipüle etmeye yönelik asılsız iddialara itibar etmeyiniz” ifadeleri kullanıldı.
Son dakika haberi: Türkiye iki haftadır Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde kaybolan Narin’den güzel haber gelmesini bekliyor. Soruşturma muhtar amca Salim Güran’ın tutuklanmasıyla derinleşti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, amcanın neden tutuklandığını açıklarken Narin’in ağabeyinin vücudundaki izlerle ilgili “Birinin kendine ait olduğu tespit edildi ama diğerinin kime ait olduğu tespit edilemedi” dedi.
AMCA NEDEN TUTUKLANDI? “NEDENİ SADECE ‘KASTEN ÖLDÜRME’ ŞÜPHESİ DEĞİL”
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç 24 TV’de katıldığı röportajda Narin Güran’ın kayboluşu ve devamında yaşanan gelişmelerle ilgili şunları kaydetti:
Şüphe vardı, tutuklama kararı tedbirdi. Tutuklanma nedeni sadece “kasten öldürme” şüphesi değil, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” şüphesi de var. Her iki suç bakımından bir soruşturma yürütülüyor. Sağ salim bulunduğunda “kasten öldürme” suçu gerçekleşmemiş olur tabii. Burada usulen bir hata söz konusu değil. Bu iki suç bakımından tutuklamaya sevk edildi.
“AĞABEYİN VÜCUDUNDAKİ MORLUKLARDAN BİRİNİN KİME AİT OLDUĞU TESPİT EDİLEMEDİ”
Ağabeyiyle ilgili, DNA’yla ilgili, vücudundaki izlerle ilgili bir tespit yapıldı. O morlukların kime ait olduğu tespit edilemedi. Birinin kendine ait olduğu tespit edildi ama diğerinin kime ait olduğu tespit edilemedi.
Bütün temennimiz Narin’in sağ salim bulunması.
Diğer delillerin toplanmasıyla ilgili çalışmalar devam ediyor.
Soruşturma tüm detaylarıyla, titizlikle devam ediyor.
Son yorumlar