Bir sonbahar akşamı
yine mi ben
Mehmet, Elif’e dönerek gözlerinin içine baktı ve yumuşak bir sesle, “Seninle burada, bu kasabada kalmak istiyorum,” dedi. Sözleri, akşamın serinliğinde yankılanırken, Elif’in kalbi hızla çarpmaya başladı. Mehmet’in bu sözleri, Elif’in içinde bir umut ışığı yakmıştı. O da bu küçük kasabayı ve birlikte geçirdikleri her anı seviyordu, ama Mehmet’in büyük şehirdeki iş teklifi, gelecekteki hayatları için önemli bir fırsattı.
Elif, Mehmet’in elini tuttu ve hafifçe sıktı. “Bunu gerçekten istiyor musun?” diye sordu, sesi titreyerek. Mehmet’in gözlerinde kararlılık vardı. “Evet,” diye yanıtladı Mehmet. “Burası bizim evimiz, seninle burada bir hayat kurmak istiyorum. Şehirdeki iş her ne kadar cazip olsa da, seni geride bırakmak, buradan ve senden uzaklaşmak çok zor olur.”
Elif, Mehmet’in bu sözleri karşısında duygulanmıştı. Onun da kalbi bu küçük kasabada kalmaktan yanaydı, ancak Mehmet’in geleceği için doğru kararın ne olacağı konusunda kararsızdı. “Peki ya işin?” dedi Elif. “Büyük şehirde çalışmak istemiyor musun? Bu senin hayalin değil miydi?”
Mehmet derin bir nefes aldı ve bir an duraksadı. “Evet, büyük şehirde çalışmak her zaman bir hayalimdi,” dedi. “Ama bazen hayallerimiz değişir. Seninle burada kalmak, bu sakin kasabada birlikte bir hayat kurmak, artık benim en büyük hayalim. Eğer sen de bunu istersen, birlikte her şeyin üstesinden gelebiliriz.”
Elif, gözlerinde beliren yaşları saklamaya çalışarak gülümsedi. Mehmet’in bu fedakarlığı ve ona olan sevgisi, Elif’i derinden etkilemişti. “Eğer seninle birlikteysek, nerede olduğumuzun bir önemi yok,” dedi Elif. “Burada kalalım, birlikte yeni bir hayat kuralım.”
Mehmet, Elif’i sıkıca kucakladı ve onu kendine çekti. Güneş, ufukta yavaşça kaybolurken, dalgaların sakin sesi ve hafif esen rüzgar, ikisinin de kalbindeki huzuru yansıtıyordu. Bu an, onların hayatlarının yeni bir başlangıcıydı. Gelecek belirsiz olsa da, birlikte olmaları her şeyin üstesinden gelebilecekleri anlamına geliyordu.
O gece, gökyüzündeki yıldızlar onların bu önemli kararını onaylıyormuşçasına parıldıyordu. İki sevgili, ellerini hiç bırakmadan kasabanın sokaklarında yürüdüler, gelecekteki hayatlarını ve mutluluklarını hayal ederek…