Bilim adamları dünyanın en eski ‘Pazyryk’ halısının ardındaki gizemi çözdü

Fullafk.com -Bilim adamları, neredeyse otuz yıllık bir araştırmanın ardından, MÖ 5. yüzyıla dayanan dünyanın en eski halısı olarak kabul edilen Pazyryk halısının ardındaki gizemi nihayet çözdüler.

FAU Fizyoloji ve Patofizyoloji Enstitüsünden Prof.Dr.Karl Meblinger ve FAU’da Fiziksel Kimya II Kürsüsü’nden röntgen mikroskobu uzmanları Dr.Andreas Späth ve Prof.Dr. Scientific Reports dergisine göre, taramalı elektron mikroskobu (SEM) kullanarak ve boyanmadan önce koyun yününün fermantasyonunu içeren özel bir boyama tekniğinin rengin parlaklığını ve uzun ömürlülüğünü artırdığı sonucuna vardı.

Analiz, İsviçre’nin Villegen kentindeki Paul Scherrer Enstitüsü’nde gerçekleştirildi ve ağırlıklı olarak Orta Asya ve Uzak Doğu’daki insanlar tarafından kullanılan “Türkiye kırmızısı” olarak da bilinen kırmızı aptal liflere odaklandı.

Özel renk, araştırmaya göre gül kök boyası ve alüminyumun köklerinden elde edilen alizarinden yapılmış metal-organik bir komplekstir.

Dr. Spath, “Bu, fermantasyon tekniğinin en eski örneğidir ve tekstil zanaatkarları ve kadınları tarafından Demir Çağı’nda kullanılan halihazırda çok gelişmiş teknikler hakkında bir fikir vermektedir” dedi.

1991 yılında Dr. Meblinger, şu anda Rusya’nın St. Petersburg kentindeki Devlet Ermitaj Müzesi’nde muhafaza edilen ve antik halının renklerinin yüzyıllara rağmen nasıl korunduğunu anlamaya çalışan eski halının bir örneğini aldı.

Geleneksel Anadolu tekstil zanaatkârlarının, boyanmış yünü birkaç hafta boyunca doğrudan güneş ışığı altında bir tarlaya yaymayı ve ardından bir nehirde durulamadan önce hayvanları için yatak olarak bir ahıra koymayı içeren tekniğe aşina olduklarını belirtti. nehir.

Meblinger, “Sadece fermente edilmiş yün rengini önemli bir ağartma olmadan korur” dedi.

Araştırmacılar, flüoresan görüntüleri kendi fermente ettikleri ve boyadıkları yün örnekleriyle karşılaştırarak fermantasyonun etkisini başarılı bir şekilde kanıtladılar.

Pazyryk kilimi, 1949 yılında Kazakistan’da Altay Dağları yakınlarındaki İskitli bir asilzadenin mezarında bulundu. Bulunduğunda donmuş olduğu için çok iyi korunmuştu.