Ben 41 yaşında yalnız yaşayan

rrrww

Komşumun kocasını kapıda görünce şaşkınlıkla “Merhaba,” diyebildim. Yüzünde hafif bir şaşkınlıkla bana baktı, ardından içeriye göz gezdirdi.

“Merhaba Mehmet Bey,” dedi hafif gergin bir gülümsemeyle. “Hanım buradaymış, değil mi?”

Ben de elimden geldiğince doğal görünmeye çalışarak, “Evet, sağ olsun. Temizliğe yardım etmek istedi,” dedim.

Bu sırada üst kattaki komşum, yatak odasından temiz kıyafetleriyle çıkıp kocasını görünce hafif bir şaşkınlık yaşadı ama belli etmemeye çalıştı. “Aaa, sen de mi geldin?” dedi sevimli bir ses tonuyla.

Kocası, ona biraz şaşkın ama yumuşak bir şekilde baktı. “Evet, bir kahve içeriz diye düşündüm,” dedi. Ben de “Tabii, neden olmasın,” diyerek mutfağa geçip üç bardak çay hazırlamaya koyuldum.

Mutfakta çayları hazırlarken aklımdan bin bir düşünce geçiyordu. Acaba bu nezaket sınırlarını aşan bir misafirlik mi olmuştu, yoksa komşularımın yardımları iyi niyetli mi? Kendi kendime sakin olmaya çalışarak çayları hazırlayıp tepsiye dizdim. İçeri döndüğümde, ikisi de oturmuş sohbet ediyordu.

Kocasının ses tonu yumuşaktı: “Bizim hanım, komşuluk ilişkilerine çok değer verir,” dedi. “Ben bazen onu uyarırım, herkese bu kadar yardımcı olma, yoruluyorsun diye ama… O kimseyi kırmak istemez.”

“Estağfurullah,” dedim. “Sağ olsun, nazik davrandı, ama gerçekten gerek yoktu.” Biraz gerilmiştim, ama komşum ve eşi arasındaki samimi konuşmalar beni rahatlatmıştı.

Çaylarımızı yudumlarken sohbet koyulaştı. Konu bir süre sonra, hayata dair deneyimlere, geçmişe, aile bağlarına geldi. Komşumun kocası, çocukluk anılarından bahsediyor, hayat tecrübelerini paylaşıyordu. Özellikle yaşadıkları zorluklardan bahsederken, birbirlerine destek oluşlarını anlatması içimi biraz rahatlattı. Eşini ne kadar önemsediği, ona ne kadar saygı duyduğu konuşmalarından açıkça belli oluyordu.

Bir süre sonra çaylarımız bitti ve komşum, “Biz yavaştan kalkalım,” dedi. “Eşimle gelip yardımcı olmak istemiştik; sıkıntı verdiysek kusura bakmayın.”

Ben de onları kapıya kadar uğurlarken içimde büyük bir rahatlama vardı. Birlikte hoşça vakit geçirmiş, gereksiz yanlış anlamalardan uzak kalmıştık. Eve dönüp biraz düşündüm. Belki yalnız yaşadığım için, komşuluk yardımlarını yanlış anlamış olabilirdim. Kendi kendime gülümseyip, “Bazen iyi niyetin altında kötü bir şey aramamak gerek,” dedim.

Bu olaydan sonra üst komşumla aramızdaki ilişki, komşuluk sınırlarında, saygılı ve güven dolu bir hale geldi. Bana her ihtiyaç duyduğumda yardımcı oldu, ama bunu hep belli sınırlar çerçevesinde, eşinin de bilgisi dahilinde yaptı. Artık evde temizlik konusunda yardıma ihtiyaç duyduğumda çekinmeden sorabiliyorum. Yaşadığım bu olay bana, bazen insanların içindeki samimiyete güvenmemiz gerektiğini öğretti.